بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَجَعَلۡنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشٗا ١١

Gündüzü de maişet vakti kıldık.

– İbni Kesir

وَبَنَيۡنَا فَوۡقَكُمۡ سَبۡعٗا شِدَادٗا ١٢

Üstünüzde yedi sağlamı bina ettik.

– İbni Kesir

وَجَعَلۡنَا سِرَاجٗا وَهَّاجٗا ١٣

Pırıl pırıl parlayan bir kandil astık.

– İbni Kesir

وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡمُعۡصِرَٰتِ مَآءٗ ثَجَّاجٗا ١٤

Sıkıştırılmlşlardan da şarıl şarıl bir su indirdik.

– İbni Kesir

لِّنُخۡرِجَ بِهِۦ حَبّٗا وَنَبَاتٗا ١٥

Ki onunla taneler ve bitkiler çıkaralım.

– İbni Kesir

وَجَنَّٰتٍ أَلۡفَافًا ١٦

Ve sarmaş dolaş bahçeler yetirelim.

– İbni Kesir

إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ كَانَ مِيقَٰتٗا ١٧

Doğrusu, hüküm günü; ta'yin edilmiş bir vakittir.

– İbni Kesir

يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِ فَتَأۡتُونَ أَفۡوَاجٗا ١٨

Sur'a üfürüldüğü gün, hepiniz bölük bölük gelirsiniz.

– İbni Kesir

وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ أَبۡوَٰبٗا ١٩

Gök açılmış, kapı kapı olmuştur.

– İbni Kesir

وَسُيِّرَتِ ٱلۡجِبَالُ فَكَانَتۡ سَرَابًا ٢٠

Dağlar yürütülmüş, serab olmuştur.

– İbni Kesir

إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتۡ مِرۡصَادٗا ٢١

Şüphesiz ki cehennem; bir gözetleme yeridir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu